“PREMATÜRE BEBEKLER EN AZ BİR KRONİK SAĞLIK SORUNU İLE KARŞILAŞIYOR
Aliefendioğlu, prematüre doğumun sadece bebeği değil, aileleri ve sağlık çalışanlarını da etkilediğini dile getirerek, “Yaşamlarının ilk anlarından itibaren solunum, beslenme, bağışıklık ve büyüme gibi temel yaşamsal işlevlerde desteğe gereksinim duyan bu bebeklerin, bu süreçte zarar görmelerinin önlenmesi hayati önem taşımaktadır. Özellikle beyin, göz ve akciğer gibi henüz gelişimini tamamlamamış organlar, prematüre bebeklerde en hassas bölgeler olarak öne çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.28 hafta altındaki prematüre bebeklerin yüzde 75’inin erişkin olduklarında en az bir kronik sağlık sorunu ile karşılaştığına dikkati çeken Aliefendioğlu, “Bu sorunlar arasında serebral palsi, dikkat eksikliği, depresyon ve kronik akciğer hastalığı gibi ciddi rahatsızlıklar bulunuyor. Bu sorunlardan uzak bir yaşam sürmeleri, uygun donanıma sahip yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde doğmaları ile mümkündür. Ancak bu olanak sağlanamıyorsa, bebeğin değil annenin sevk edilmesi daha doğru bir yaklaşımdır” açıklamalarında bulundu.17 Kasım Dünya Prematüre Günü’nün farkındalık yaratmak için önemli bir fırsat olduğunu belirten Aliefendioğlu, şöyle devam etti:“Prematüre bebeklerin sağlık yolculuğunda tıbbi müdahalelerin yanı sıra sevgi, ilgi ve moral de son derece önemlidir. Bu süreçte ailelerin duygusal yüklerini hafifletmek ve onları desteklemek, en önemli görevlerimizden biridir. Bu zor süreçte emek harcayan tüm sağlık çalışanlarına minnetle teşekkür ediyorum.” (AA)
Son yorumlar