Ne olmuştu?
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ’nün medya yapılanmasına ilişkin, “örgüt üyeliği” ve “darbeye teşebbüs” suçlarından haklarında dava açılan 20’si tutuklu 29 sanığın yargılandığı davayı 8 Mart 2018’de karara bağlamıştı. Sanık Atilla Taş’ın, “Örgüte yardım etmek” suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün, aynı suçtan sanık Murat Aksoy’un da 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.Aralarında Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Hanım Büşra Erdal’ın bulunduğu 11 sanık “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan ayrı ayrı 6 yıl 3 ay hapis cezasına; sanıklar Ahmet Memiş, Ali Akkuş’un da arasında bulunduğu 12 sanık ise aynı suçtan 7 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Firari sanıklar Bülent Ceyhan, Said Sefa ile Emre Soncan hakkındaki davanın ayrılmasına karar veren mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Muhterem Tanık’ın beraatini kararlaştırmıştı.
Yargıtay bozmuştu
Yargıtay 16. Ceza Dairesi de 6 Mart 2020’de sanıklar Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Cemal Azmi Kalyoncu, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Ünal Tanık, Yakup Çetin, Yetkin Yıldız ve Atilla Taş yönünden verilen hükümlerin bozulmasına karar vermişti. Diğer 17 sanık hakkında verilen cezalar ise onanmıştı.Yargıtay sonrasında yapılan duruşmalarda, dava Atilla Taş yönünden ayrılmıştı. Davanın Haziran ayındaki celsesinde, duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıklamıştı. Savcı, sanık Taş’ın örgütle organik bağ kurduğuna dair yeterli delil bulunmadığını belirterek eylemlerinin “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret” ve “Devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçlarını oluşturduğu gerekçesiyle toplam 1 yıl 11 ay 15 günden 6 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etmişti.
Son yorumlar